Ana içeriğe atla

Siirt'teki Padişah Fermanlarının Bulunduğu Müze Halka Açıldı

Siirt'teki Padişah Fermanlarının Bulunduğu Müze Halka Açıldı
SİİRT kent merkezinde Bitlis Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne bağlı olan Hacı Hüseyin Ağa Vakfı'nda 3'üncü Selim ve 2'nci Vahdettin Paşa'ya ait çok sayıda ferman, Osmanlıcadan Türkçeye çevrilerek sergilenmeye başlandı.

SİİRT kent merkezinde Bitlis Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne bağlı olan Hacı Hüseyin Ağa Vakfı'nda 3'üncü Selim ve 2'nci Vahdettin Paşa'ya ait çok sayıda ferman, Osmanlıcadan Türkçeye çevrilerek sergilenmeye başlandı. Vakıf bünyesinde koruma altına alınan ve önceki vakıf başkanlarında bulunan, ancak bugüne kadar sergilenmeyen ferman ve tuğralar, Osmanlıca yazıları Türkçeye çevrilerek vakıf müdürlüğünde sergilendi.
Vakıf Sorumlusu Beşir Akkoyun, vakfın 1723 yıllarında Hacı Hüseyin Ağa tarafından hayır amaçlı kurulduğunu belirterek, "Hacı Hüseyin Ağa Vakfı 1723 yıllarında bizzat Hacı Hüseyin Ağa tarafından kurulmuştur. O yıldan bu yana vasiyeti doğrultusunda vakıf hizmet vermektedir. Vakıfta 3'üncü Selim ve 2'nci Vahdettin döneminden kalma fermanlar bulunuyor. Bu fermanlar daha önce vakıf başkanlarının ellerindeydi ve sergilenmemişti. Ancak Vakfın Müdürü rahmetli Erdal Ertekin bu fermanları ve tuğraları Osmanlıcadan, Türkçeye çevirdi. Eserler yaklaşık bir yıldan beri burada sergilenmektedir" dedi.
Vakfın amacının fakirlere yardım etmek olduğunu belirten Akkoyun, "Bizler Bitlis Vakıflar Genel Müdürlüğü"ne bağlıyız. Vakfın amacı Siirt'te bulunan fakirlere ve yoksullara yardım etmektir. Her yıl düzenli olarak buradaki fakirlerimize gıda yardımı yapıyoruz. Kandil ve mübarek günlerde mevlitler veriyoruz, Fahır medreselerimizde bulunan yaklaşık 150 öğrencinin iaşesini vakfın gelirinden sağlıyoruz. Diğer yandan ise Hacı Hüseyin Ağa'nın vasiyeti doğrultusunda kent merkezinde bulunan görme engellilere vakıf her yıl düzenli olarak bir iş yerinin kirasını veriyor" diye konuştu.
200'E YAKIN FERMAN BULUNUYOR
Siirt kent merkezinde bulunan ve yoksullara yardım eli uzatan Hacı Hüseyin Ağa Vakfı'nda, dönemin çeşitli padişahlarına ait fermanların bulunduğunu, bu fermanların ortalama 350 yıllık olduğunu anlatan Akkoyun, şöyle konuştu:
"Bünyemizde yaklaşık 200'e yakın dönemin büyük ve meşhur padişahlarına ait fermanlar bulunuyor. Bu fermanlar Osmanlı padişahları tarafından bizzat yazılmıştır ve bunlara kendi tuğralarını vurmuştur. Örneğin III. Selim, Van Kalesi'nde bulunan askerlerin ücretlerinin verilmesi ve ödüllendirilmesi yolunda bir ferman yayınlamıştır. Diğer bir ferman ise II. Vahdettin döneminde gönderilmiştir. Bu fermanda ise padişah, Diyarbakır Kalesi'nde bulunan askerlerin çoğaltılması ve ücretlerini artırılması yolunda kendi tuğrası ile bir ferman yayınlamıştır. Buna benzer birçok padişahın ve vezirin fermanları bulunuyor. Bu fermanların ortalama 350 yıllık olduğu söyleniyor. Bizler bunları koruyor ve saklıyoruz."
FERMANDA BULUNAN TUĞRALARA ALTIN TOZU SERPİLMİŞ
Padişah 3'üncü Selim'in, Diyarbakır ve Van kalelerinde bulunan askerlere 1245 senesinde gönderdiği fermanın tuğrasına, altın tozu serpildiğini ifade eden Akkoyun, "Vakfımızda bulunan fermanlar daha önce belirttiğim gibi büyük padişahlar tarafından yazılmıştır. Bu yazılan fermanların hepsinde Osmanlı'nın tuğraları bulunmaktadır. Tuğralar çizildikten sonra altın tozu serpilmiş ve gönderilmiştir. Bizler Vakıf olarak bunları koruyor ve saklıyoruz. Bu tarihi eserleri gün yüzüne çıkardık ve sergiledik, Dileyen Siirtli vatandaşlarımız buraya gelerek bu fermanları yakından görebilirler. Burası Siirt'in küçük bir müzesi haline dönüştü" diye konuştu.
- Siirt
Kaynak: DHA

Yorumlar

En Çok Okunan

Osmanlıca Şiir: Yahya Kemal Beyatlı - Akıncı

AKINCI Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik; Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik! Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: ilerle! Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle... Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan, Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan. Bir gün doludizgin boşanan atlarımızla, Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla... Cennette bu gün gülleri açmış görürüz de, Hala o kızıl hatıra titrer gözümüzde!... Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik, Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!. Yahya Kemal

Evliya Çelebi Seyahatnamesi 10 Cilt PDF

Evliya Çelebi, 1611 yılında doğan ünlü Türk gezginidir. Yaşamı boyunca gezdiği topraklarda gördüklerini “Seyahatname” ismiyle kitaplaştırmış ve günümüzde bütün dünya tarafından tanınır hale gelmiştir. Seyahat aşığı olan Evliya Çelebi bu hikayesini şöyle anlatmıştır: Rüyasında İstanbul’da Yemiş İskelesi civarında Ahi Çelebi Camii’ndedir.Orada muazzam bir cemaat vardır. Dikkat eder, İslam peygamberi Muhammed’i baş tarafta görür. Dört sadık halifesi ve diğer ashabı da hep oradadır. Muhammed’in yanına gidip ondan şefaat dilemek arzusundadır. Ama bir türlü cesaret edip de gidemez. En sonunda bir cesaretle gidip “Şefaat ya Resulullah” diyeceğine, “Seyahat ya Resulullah” der. Böylece, 70 yaşına kadar sürecek ve çeşitli tehlike, sıkıntı ve hadiseler geçirmesine rağmen vazgeçmeyeceği seyahati başlar. Evliya Çelebi Seyahatnamesi 1. Cilt PDF  indirebilmek için  buraya tıklayınız. Evliya Çelebi Seyahatnamesi 2. Cilt PDF  indirebilmek için  buraya tıklayınız. Evliya Çe...

Koçi Bey Risalesi (Risale-i Koçi Beg) – Koçi Bey PDF

Sicill-i Osmani’ye göre, “Siyasi işlere vâkıf, kâmil ve akıllı bir zat” olan Koçi bey, Sultan IV. Murat ve Sultan İbrahim’e sunduğu raporları ile tanınan meşhur Osmanlı düşünür, yazar ve devlet adamıdır. 1650 yılı civarında vefat ettiği düşünülmektedir. Koçi Bey Risalesi (Risale-i Koçi Beg) – Koçi Bey PDF  indirebilmek için buraya tıklayınız. Not: Eğer indirme linki çalışmıyorsa yazının altına yorum olarak belirtiniz. Kaynak:https://omercantalu.com/2016/08/01/koci-bey-risalesi-risale-i-koci-beg-koci-bey-pdf/